Bir Sevgi Meşalesi Olarak Kültür Festivalleri / 2019 Mayıs

Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

estivaller birer eğlence programı olmasının ötesinde onlarca yılgözyaşlarıyla sulana sulana büyütülen �idanların dal budak salması, gelen baharın müjde si Hıdırellez kutlamasıdır.Yeryüzünü cennetlere çevirecek �ikir işçilerinin bütün dünyaya tanıtıldığı bir vitrindir.Fransa’daki festivallerden sonra Fransız misa�irlerin yaptığı şu tespitler,bu mayanın tuttuğunun bir delilidir:Piyanist Cyril Diard: “Çok güzel bir gösteriydi. Bir müzisyen olarak hayran kaldım. Davetinizle beni onurlandırdınız. Gördüğüm kadarıyla programda çok ciddi bir emek var. Bu muhteşem organizasyonun gönüllülerİsmet Macit Toplumestivaller birer eğlence programı olmasının ötesinde onlarca yılgözyaşlarıyla sulana sulana büyütülen �idanların dal budak salması, gelen baharın müjde si Hıdırellez kutlamasıdır.ya tanıtıldığı bir vitrindir.FBu insanlıkprojesininkültür ve sanatsancağı düşmedi,düşmeyecek...16 ÇAĞLAYAN | MAYIS 2019tarafından yapılması ve samimiyetleri beni çoketkiledi. Bu festival, birkaç saat içinde dünyakültürlerine seyahat imkânı veriyor. Bundansonraki organizasyonlarda gönüllü olarak bulunmak istiyorum.”Paris’teki bir dernekte gönüllü çalışan Fransız gençler: “Bu ağabey ve ablaların bilmedikleri bir konu yok sanki. Ne yaparlarsa mükemmel yapıyorlar. Adeta nefes almadan izledik.Bu kadar ağabey ve ablayı bir arada görmekbizi çok sevindirdi. Biz de bir gün onlar gibi olmak istiyoruz.”Fransız bir aile: “Böyle program beklemiyorduk. Ailecek çok memnun kaldık. Alkışlamaktan ellerimiz yoruldu.”Müzisyen ve eğitimci Bayan Florise: “Bu çocukların bu kadar etkileyici olmasını sağlayanbu motivasyon keşke her birimizde olsa. Böylece hayat çok daha kolay ve sevimli olurdu.”Programa ilk defa katılan, Fransız KomünistPartisi üyesi Marie-Françoise Hanım: “Adanmışlığın bariz olarak hissedildiği bir gösteriydi. Gelecek yıllarda, bu çorbada tuzumuz olabilecekse, seve seve hizmet etmeye hazırım.”Programa üçüncü defa katılan, gazeteci veöğretmen Marie-Laure Hanım: “Bu Festival diğerine göre çok daha günceldi ve barış mesajlarıdaha netti. Çocukların performansı mükemmeldi. Sizinle gönüllü olarak çalışmayı çok isterim.”Dünya genelindeki dostların da ifade ettiğigibi, insanlığın hakiki insaniyet u�kuna yürüyeceği köprülerin sahneye taşınmasıdır bu festivaller.Bitmeyecek, bitirilmeyecek bir barış ve birlikte yaşama projesinin ekrana yansımış kesitidir.Seyredenlerin gözyaşlarına boğulduğu birsahne var ki gelecek adına bir ümit tomurcuğugibidir. Renkleri, dilleri ve dinleri farklı olan,dünyanın dört bir tarafından festival için gelençocukların; farklı iklimlerin çiçekleri gibi birbirlerine sarılarak sevgiden bir buket halindedöktükleri gözyaşları; kin, nefret ve ö�ke çöllerini cennetlere çevirecektir.Artık bu kadar kini ve ö�keyi taşıyamayanyaşlı dünyamızın ümit çiçeklerinin bahçesidirfestivaller.Türkiye’de toprağa düşmüş, rüşeym olup�iliz �iliz dünyaya mal olmuş; şimdilerde binbir çile ile inleyen cefakâr Anadolu insanının,“Aman bu rüyayı yarım bırakmayın” sözlerineverdiği cevaptır festivaller.Festivaller insanlık düşmanlarının, “Bitirdikbunları” dedikleri anda, “Bitmedik!” diye haykıran ümidin, azmin ve kararlılığın sesi soluğudur.Uhud’da alınan yaradan bir gün sonra bitmedik/bitmeyeceğiz mesajı için Hamrâu‘l-Esed’de yakılan yedi yüz ateştir, Mevla’nın yaktığı, ü�lemekle söndürülmeyecek meşaledir.Allah Rasûlü (aleyhissalâtü vesselâm), Hicret’inyedinci yılında, Kaza Umre’si için 1600 arkadaşıyla Mekke’ye gelmişti. Müşrikler bir öncügönderip Müslümanların hallerini öğrenmekistemişlerdi. Gözcü Mekke’ye dönüp Müslümanların hallerini Kureyş’in ulularına alayederek anlatmıştı: “Müslümanlar zayıf, bitkin,hasta, yorgun ve perişan haldeler.”...