Büyüklük Hezeyanı / 2019 Ağustos

Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

Büyüklük hezeyanı (grandiyözite, ego kabarması), bir kişinin kendisine son derece güvenmesi ve kendisinin fevkalade güçlere vevası�lara sahip olduğuna inanması durumu olarak tarif edilebilir. Hasta kendisini çok güçlü,önemli ve yenilmez hisseder. Ona göre hiçbirşey imkânsız değildir. Aklına gelen bir projeyehemen başlama dürtüsüyle dolup taşar. Davranışları başkalarına aşırı abartılı ve kibirli gözükür. Kendini beğenmiş, böbürlenen bir halivardır. Bazen, özellikle de aşağılık duygusuiçindeki insanlar, büyüklük hezeyanı içinde birkişinin tutum ve davranışlarından etkilenerekonun kendisiyle ilgili gerçek dışı inançlarınıpaylaşabilir, bu özellikler ya da güçlere gerçekten sahip olduğuna inanabilirler.Büyüklük hezeyanı içindeki kişiler genellikle kendileri için kabul ettikleri büyüklük durumunu uluorta faş etmezler. Ancak başkalarıtarafından sürekli övülmeye ihtiyaç duyarlar.Başkalarının kendisine olağan dışı yeteneklerizafe etmesinden hoşlanırlar ve onlara karşıçıkmayarak izin verirler, hatta onları çeşitli hediye ve makamlarla ödüllendirirler. Bu tür kişileri etra�larından hiç ayırmak istemezler.Bu tür hastalar, genellikle ortalamanın üstünde bir zekâya sahiptir. Durumlarının etrafındakiler tarafından anormal karşılanabileceğini bildiklerinden, olur olmaz yer ve zamanda�ikirlerini ifade etmekten kaçınırlar. Hasta veyadeli olarak görülmekten çekindikleri için temkinli davranmakta mahirdirler. Hezeyanlarıylailgili konular dışındaki �ikirleri normal olabilir.Başka bir ifadeyle, bu tür hastaların her söylediği saçma değildir. Bu durum, etrafındaki insanları etkileme ve onları inandırma konusunda kendisine yardım eder.Büyüklük hezeyanı genellikle paranoyaile birlikte görülür. Paranoya; aşırı endişe vekorku hâli olarak nitelendirilir. Böyle bir kişi;gurur, bencillik, sürekli kuşku ve güvensizlikiçindedir. Bu kişiler kimseye güvenmez, çeşitlisenaryolar kurgular, insanların her hareketinden özel bir anlam çıkarır ve sürekli kendilerine komplo kurulduğunu düşünürler. Sürekliolarak çevrelerini incelerler. En ufak detaylaradikkat ederek kendilerine karşı yapılacak davranışları önceden tespit etmeye çalışırlar. Şüphe duydukları her durum karşısında kendilerini korumaya yönelik davranışlar sergilerler.Bulundukları ortamlarda sürekli olarak kapıve pencereleri kontrol eder, hatta etrafta dinleme cihazı aramaya başlarlar. İnsanların onlarıkıskandıklarını düşünür, kendilerini öldürerekmakamlarını, mallarını ve paralarını alacaklarını iddia ederler.Hezeyanla şüpheyi ayırt etmek gerekir. Akılyürütme tarzından kişinin hezeyan içinde olupolmadığı anlaşılabilir. Mesela komşusununkendisini öldürmeye çalıştığını iddia eden birhastaya bu hükme nasıl ulaştığı sorulduğunda,“Komşum kapısının önüne kırmızı çöp kutusukoyuyor ve bana bu şekilde mesaj veriyor” şeklinde bir cevap verebilir. Bir kişinin gömleğininrenginden darbe mesajı çıkarmak da buna misal olarak verilebilir.Prof. Dr. Murat Arslan