Eleştiri Çıkmazı / 2019 Şubat

Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

Eleştiri meselesi bu yazıların en önemlikonularından biridir. Bizce eleştirinin isabetiHizmeti derinlemesine anlamakla alakalıdır.Hizmet bir tecdid hareketidir. Tıpkı İmamGazali, İmam Rabbani ve Halid-i Bağdadi gibiBediüzzaman Said Nursi de müceddittir. ÜstadBediüzzaman’ın kurduğu temeller üzerinde,muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi; dinîyaşayışı, ferdî ve cemaat planında yeniden inşaetmiştir. Hizmetin asıl misyonu budur. Bu perspektiftenbakılınca, “Hizmet, dinî hayatın inşasıdır”diyebiliriz.Hizmet mensupları Hocaefendi’nin kitap,vaaz ve sohbetlerinin oluşturduğu maneviyatıntesiriyle, dinî yaşayışlarında önemli bir değişimyaşadılar. Bu süreç, dinî ve sosyal alandaicra edilen aksiyonla bir kimlik, daha doğrusu“cemaat” kimliği oluşturdu. Türkiye ve dünyadayüzbinlerce insan İslamî yaşayışını Hizmetyoluyla canlandırdı. Hatta Hizmete iltisaklarısebebiyle dinî yaşayışlarını belli bir kıvamdatuttuklarını söyleyebiliriz. Eğer bu tespitimizdoğruysa, şunu rahatlıkla iddia edebiliriz: BugünTürkiye ve dünyada belki de yüzbinlerceinsan Hizmeti tanımasaydı İslamî bir yaşayıştanuzak olacak ve hatta beş vakit namazı dahikılmayacaktı. Şimdi bu şartlarda sorulması gerekensoru şudur: Hizmetin bu misyonu devamediyor mu? Evet, Hizmetin bu misyonu devametmektedir. Bugün dünyanın dört bir yanındayüzbinlerce insan haftalık sohbetlerle, Risaleya da Hocaefendi’nin kitaplarını okuyarak dinîyaşayışına nitelik kazandırma gayreti içindelerve samimiyetleri ölçüsünde de önemli bir keyfiyeteulaşıyorlar.Eğer Hizmet eleştirilecekse, öncelikle bumisyon bağlamında, yani mensuplarına dinînitelik kazandırmada başarı ve başarısızlığınagöre eleştirilmelidir. Fakat Hizmet bu nokta-ınazardan eleştirilmiyor. Misyonu değil aksinemetodu ve yapısı eleştiriliyor.Hizmet sadece dinî yaşayışı yeniden inşa etmeklekalmamış aynı zamanda, bu nitelikli dinîyaşayıştan mülhem ahlakî standardı esas alarakbir iktidar ve güç oluşturmuştu. Bu iktidar vegüç; kurumlar üzerinden, dershaneler, kolejler,üniversiteler, sivil toplum ve bürokratik yapılanmalarlavarlık kazanmıştı. Şurası bir hakikattirki 15 Temmuz meş’um hadisesinden sonra Hizmet,Türkiye’de ve birkaç antidemokratik ülkede,kurumlar yoluyla elde ettiği gücü kaybetti. ŞimdiHizmeti bu ilişkiler ağında oluşmuş müessesyapılardan ibaret görenler, fakat Hizmetin aynızamanda dinî hayatı tecdid hareketi olduğunuunutanlar, onun tamamen bittiğini düşünüyor veonu ölüm döşeğindeki bir hasta olarak niteliyorlar.Bunları bu vahim hataya sevk eden şey, Hiz-SHizmeti bir teskilat, bir yapı olarak görenler ya da kendi varoluslarını bumüesseselere baglayanlar, yapı bozulup müesseseler yıkılınca, varolussalbir bosluga düstüler. Hâlbuki bu insanların, çile ve imtihanın agırlastıgıbu dönemde, Hizmetin manevî kanatları altına iltica edip dinî ve ahlakîyasayıslarını daha da kuvvetlendirmeleri beklenirdi.22 ÇAGLAYAN | SUBAT 2019metin dinî misyonunu yeterince idrak edememişolmalarıdır. Buna ilaveten, Hizmeti bir teşkilat, biryapı olarak görenler ya da kendi varoluşlarını bumüesseselere bağlayanlar, yapı bozulup müesseseleryıkılınca, varoluşsal bir boşluğa düştüler.Hâlbuki bu insanların, çile ve imtihanın ağırlaştığıbu dönemde, Hizmetin manevî kanatları altınailtica edip dinî ve ahlakî yaşayışlarını daha dakuvvetlendirmeleri beklenirdi. Aksine, Hizmettekiyerlerini bu yapılara iltisakla tayin edenler, yada Hizmeti müesseselerden ibaret görenler isyanbayraklarını çektiler. Bu hezimete sebep olanlardanhesap sormak istiyorlar. Aslında onlar kendivarlıklarının...