Gönül Dili Hal Şivesi / 2019 Ekim

Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

Beyan bir anahtarsa, o anahtarla açılanışıktan dünyanın adı gönüldür. Hersözün kıymeti onun gönül ile irtibatı ölçüsündedir. Bence dil ve dudaklaifade edilen şeyler sadece gönül beyanının birgölgesinden ibarettir. Ne var ki, Hak kelâmının bir izdüşümü sayılan gönül dilini de ancakona açık duranlar ve ondan yükselen nefesleriduyanlar anlarlar. Mantık, muhâkeme, üslup,meânî kurallarına riayet söz cevherinin önemliunsurlarıdır.. evet, beyanın birer rengi, deseni,şivesi kabul edilen hakikat, mecaz, teşbih, istiâre, kinaye… gibi esaslar söze derinlik katan mühim hususlardandır. Her biri ayrı bir süslemeve sözü sevdirme sanatı sayılan “muhassinât-ılâfzıye”den cinas, seci’, iktibas… gibi hususlarınve “muhassinât-ı mâneviye”den tevriye, tıbak,mukabele, hüsn-ü ta’lîl… türünden unsurlarınifadeleri renklendirip bediî bir derinliğe ulaştırdığı da muhakkak. Ne var ki, temelde beyanıbeyan yapan, onun gönül diliyle irtibatı ve iç ihsasların sesi-soluğu olmasıdır.Lâfızlar mânâların kalıpları olmaları itibarıyla, bir yere kadar meânî, beyan, bedî’–şimdilerde bu tabirlere biraz yabancı olabiliriz– kural, kaide ve disiplinlerinin de önemlioldukları söylenebilir; ancak, beyanda aranangerçek zenginlik ve enginliğin kalb ve ruhunderinliklerinden fışkırıp ortaya çıkmasıyla“mebsuten mütenasip” olduğu da bir gerçektir.İmandan kaynaklanan bir heyecanla mızrapyemiş bamteli gibi inleyen gönüllerdir ki, dinleyenler üzerinde mütemâdî tesir icra eder vebir aşk u alâkaya vesile olurlar.