Kur’ân’ın Ehl-i Kitap’ı İkna Etme Metodu / 2018 Haziran
Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

Categorías:
Mekkî devrin sonunda nazil olup geliş sırası itibariyle 85. sıradaki Ankebût suresinde, ilk olarak Kur’ân-ı Kerim’in Ehl-i Kitap hakkındaki tutumu[i]şöyle bildirilir: “Ehl-i Kitap’tan zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin, şöyle deyin: ‘Bize indirilene de, size indirilene de inandık; bizim İlahımız da, sizin İlahınız da birdir. Biz O’na teslim olmuşuzdur.”[ii]Müteakip ayette Ehl-i Kitap’tan bir kısmının Kur’ân’ı kabul edecekleri bildirilir: “Biz işte sana da bu kitabı indirdik. Daha önce kitap verdiğimiz kimseler buna da iman ederlerdi. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim ayetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr etmez.”[iii]Tefsircilerden birçoğu, “daha öncekiler” ifadesinden maksadın, Hz. Peygamber’den (aleyhissalatü vesselam) önceki dönemde yaşamış Ehl-i Kitap olduğunu; hemen peşindeki “şunlardan da” kelimesinin ise Hz. Peygamber’in çağdaşı olan Ehl-i Kitap’ı gösterdiğini söylerler.[iv]Yahudilerin, Medine devrinin başlarından itibaren Kur’ân daveti karşısındaki menfi tutumlarına rağmen, aslında aynı İlah’a inanıldığı hatırlatılır: “De ki: ‘Bizim de sizin de Rabbiniz olduğu hâlde, Allah hakkında mı bizimle tartışıyorsunuz?”[v]Kur’ân’ın Ehl-i Kitap’la olan ihtilaflar konusunda dikkat çeken bir özelliği vardır: O da muhataplarına karşı sert hücum veya sadece ret ile mukabele etmeyip onları aklî delillerle iknaya çalışması ve tartışma âdâplarından (etiğinden) insaf üslûbunu uygulamasıdır. Bu hususu örneklerle açıklamaya devam edelim.