O Çoktan Istifa Etti / 2019 Mart

Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

Huzurdayım; soru soruluyor: “Kur’anbirçok yerde kâinata referansveriyor ve Bediüzzaman Hazretleride kâinat kitabını okumanınöneminden bahsediyor. Kâinat kitabını okumakne demektir? Kâinat kitabını nasıl okuruz?”Bunun Kur’an’daki açıklaması nedir?Hazret derin bir noktadan başlıyor; aklınçalışma şekillerinden. Nazarî akıl vardır diyorKant’a referansla, Nazarî akıl, etrafındaolup biteni sorgular. İşte budur diyor aklınkâinatla ilişkisi. Akıl etrafında olup bitenisorgulamak, hakikati etrafında aramaklabaşlar işe. Arar aramasına ama akıl cevapolabilecek malzemeyi kendinden bulamaz.Bunu yine Kant’ın nazarî akıl ile hakikat bulunamazifadesine bağlıyor.Nazarî (salt) akıl, etrafını sorgular ve onasorular sorar. Hakikatin bilgisine ulaşmanınyolu, aramanın kendisindedir. Oradan amelîakla döner insan. Arayışını bir merkeze teksifeder. Kur’an’da anlatılan, Hz. İbrahimaleyhisselamın serüveninde olduğu gibi…Amelî (pratik) akıl, Efendimiz aleyhis-salâtüvesselâmın varlık tanımında gizlidir.“Abdühu ve Resȗluh”... Abd, yani insan,bir diğer deyişle kendi başına bu sorunlarınüstesinden gelemeyeceğinin farkında olan,acziyetinin farkında olan varlık, arayış içindedir.Kimi kapı kapı dolaşır, kimi bir mağarayaçekilir, kimi hassalarını hassaslaştırmanınpeşinde riyazet ile incelmeye çalışır.Hakikat bilgisinin kapısının tokmağına dokunur.İnsan, ruhunun inceliği, aklının keskinliğiölçüsünde ona gelen hakikat huzmeleriniiçer ve sonunda yansıtır. Yansıtmakapasitesinin enginliği, onu mesaj taşıyanhakikat bilgisinin temsilcisi, uygulayıcısı vetanıtıcısı rolüne yükseltir. İşte o an, onunvahiyle muhatap olduğu andır. Başkalarınınkendi seviyelerinde kalplerine açılanıanlamaya çalışıp gelen ilhamları etraflarınaaktardıkları gibi, o bu halin zirvesinin temsilcisidir.Kâinatın anlamlarını araştırırken insanınkarşısına, kâinatın “tercüme-i ezeliyesi”olan vahyin (Kur’an’ın) çıkması gibi, kâinatıokuma ve anlama çabalarımız sonundakarşımıza, kabiliyetimizin kıtlığınamerhameten vahiy v