Sosyal Medyanın Tesirleri / 2019 Mart

Çağlayan Dergisi - Un pódcast de Çağlayan Dergisi

Erişimi olan verilerin hacmi ve muhtevasıdüşünüldüğünde Facebook, böyle bir devletebenzemektedir. Bu kadar büyük miktarda verininsistematik analizi sayesinde, bir üyeninneler düşünüp hissettiğini ve davranış kalıplarınıprofesyonel olarak tanımlayabilir, böylecegelecekteki tercihleri, tepkileri ve tutumlarıüzerinde tutarlı öngörülerde bulunarak biravantaj elde edebilir. Bunların tümü, müşterilerininihtiyaçları ve arzuları hakkında dahafazla bilgiye erişmek için şirketler tarafındankullanılabilir, bu da daha iyi reklam ve yenilikleredönüşebilir. Bu kurumlar, global seviyedeağlar ve ilişkiler de dahil olmak üzere şahsi bilgilerin,yetkililerin terör faaliyetlerini önlemesineyardımcı olabileceğine inanıyorlar.Facebook, gerçeklik algımızı derinden şekillendiriyor.Birçoğumuz Facebook profilindenbir kişi hakkında ilk izlenimleri ediniyoruz.İnsanlar bir kişinin mizacını anlamak için bazımetotlar kullanırlar; ilk izlenimlerimizin değişmesipek kolay değildir. Birisi belirli bir kalıbakonulmuşsa veya başkaları tarafından belirlibir kişiliğe sahip olarak kodlanmış ise, bunuçok ciddi bilgiler olmadan değiştirmek zordur.Facebook kullanıcıları, genellikle arkadaşlarınınkendileri hakkında bilmesini istediklerişeyleri paylaşmayı tercih ederler (ki bunlarhayatlarının en iyi kısımlarıdır), fakat aynı zamandabazen diğer insanların eksik ve çarpıkgörüntülerinin inşasına katkıda bulunurlar.Malum olduğu üzere, insan psikolojisi çokkarmaşıktır ve her insan fikirler, duygular,tecrübeler, korkular ve umutlarla yoğrulmuşfarklı bir dünyadır. İnsanlar toparlanmış bilgiparçalarıyla değerlendirilmemelidir. Bir kişinindavranış ve tutumlarının farklı şartlaraltında ve farklı muhataplarla nasıl değiştiğinigözlemlemeden, kişiliği hakkında görüşleroluşturmak sağlıklı ve adil değildir. Genel birilke olarak, sözlerin fiillerden farklı olabileceğiunutulmamalıdır. Bir kişinin davranış kalıplarınıgözlemlemek tercih etmelidir.Yoğun Facebook kullanımı (bir kullanıcı tarafındanFacebook’ta harcanan ortalama süre,günde 50 dakikadır), kişide profilini güncellemearzusu doğurabilir. Anı paylaşma dürtüsü,anı yaşama yeteneğimize zarar verir. Facebook’tapaylaşım mantığı da potansiyel reaksiyonlaraçısından bir dizi standartlar belirler.Sözgelimi, birinin gönderileri ortalama 40 kişitarafından beğeniliyorsa, bu otomatik olarakkabul edilebilir bir takdir seviyesi için bir eşikoluşturur ve bu takdir seviyesi sürekli olarakelde edilmediğinde, hayal kırıklığına yol açar.Takdir görme hırsı, Facebook’taki arkadaşlarımızınbeğenilerine göre kendimizi şekillendirmemizeyol açar. Artık kendimiz olamayız.Facebook kimliğimizin, arkadaş çevremizinbeğenilerine göre şekillenmesine izin veriyoruz.Bu biraz meşhur olmaya benziyor, fakat birfark var: Bu durumda meşhur olmanın yükü,sıradan insanlar tarafından taşınmakta ve neticedeciddi bir fayda da elde edilmemektedir.Facebook, temel sosyal etkileşimlerimizinmahiyetini de değiştiriyor. Mesela, bir kişiyiyüz yüze etkileşim içinde tebrik etmek veyaonunla bir telefon görüşmesi yapmak yerine,kişinin Facebook profiline, basit bir doğumgünü mesajı bırakılıyor. Birinin kederini gönüldenpaylaşmak yerine, o kişinin Facebook mesajınınaltına, “Gerçekten üzgünüm” yorumuekleniyor.Forbes dergisine göre, iletişimin sadece%7’si sözlü dile dayanıyor. İletişimin %90’ındanfazlası; vücut dili, göz teması ve ses tonugibi, sözlü olmayan unsurlar üzerine kuruludur.Sosyal medya etkileşimleri, sağlıklı iletişim içingerekli olan bu hâl dili için elverişli değildir.Son olarak Facebook, eski...